Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “(Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi) Eksiklerin giderilerek girişimin devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin adından ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nazik daveti ve misafirperverliği için Rusya Devlet Başkanı Putin’e teşekkür etti, 6 Şubat depremleriyle son aylarda yaşanan orman yangınları sırasında verdikleri destek ve sergiledikleri dayanışma için de şükranlarını sundu.
“İKİLİ TİCARET HACMİMİZ 69 MİLYAR DOLARA ULAŞTI”
Rusya Devlet Başkanı Putin ile son olarak geçen yıl Astana’da düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı vesilesiyle bir araya geldiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o günden bugüne kadar Rusya Devlet Başkanı Putin ile daima yakın telefon diplomasisiyle diyalog içinde olduklarını söyledi.
Bugün gerek ikili gerekse heyetlerin katılımıyla yaptıkları görüşmelerde gündemdeki konuları ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret, tarım, turizm, ekonomi ve finans başta olmak üzere çok boyutlu iş birliğini daha da güçlendirmek için atılabilecek adımları değerlendirdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İkili ticaret hacmimiz geçen sene yaklaşık 69 milyar dolara ulaştı. 100 milyar dolar olarak belirlediğimiz hedefe emin adımlarla ilerliyoruz. Turizmde bu yıl da oldukça başarılı bir sezon geçiriyoruz. 2022 yılında 5 milyon 230 bin Rus vatandaşını ülkemizde ağırlamıştık. Bu yılın ilk 7 ayında ise 3,5 milyon Rus turist ülkemize geldi. Bu sayının kalan dönemde daha da artacağına inanıyorum” diye konuştu.
“KARADENİZ GİRİŞİMİ KÜRESEL GIDA KRİZİYLE MÜCADELEDE ANAHTAR ROL OYNADI”
Üzerinde özellikle durdukları konulardan birinin Karadeniz tahıl koridoru girişiminin yeniden canlandırılması olduğunu, Rusya’nın KKTC’de ofis açma kararından memnuniyet duyduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Karadeniz girişimi küresel gıda kriziyle mücadelede anahtar rol oynadı. Özellikle Afrika gibi tahıla en çok ihtiyaç duyanlar için bir nefes borusu oldu. Gündeme getirilen alternatif öneriler Karadeniz girişimi gibi sürdürülebilir, güvenli ve taraflar arası iş birliğine dayanan kalıcı bir model sunamamıştır. Rusya’nın girişimin yeniden başlaması noktasındaki beklentileri tüm tarafların malumudur. Rus dostlarımızın dile getirdiği hususları biz de farklı vesilelerle ifade ettik, ediyoruz. Eksiklerin giderilerek girişimin devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konudaki görüşlerimizi değerli dostumla da samimiyetle ikili görüşmemizde paylaştım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kapsamda Birleşmiş Milletlerle bir istişare, önemli ilerlemeler içeren yeni öneriler paketi hazırladık. Bu yeni süreç vasıtasıyla netice almanın mümkün olduğu kanaatindeyim. Türkiye olarak beklentileri karşılayacak bir çözüme inşallah kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Bölgemizde kalıcı barış, istikrar ve refahın tesisine yönelik çalışmalarımızı sürdürme kararlılığındayız. Devam eden çatışmaların bir an önce uluslararası hukuk temelinde kalıcı ve adil bir barışla sona erdirilmesini arzu ediyoruz. Her konuşmamda vurguluyorum, savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Bu ilkesel yaklaşımımızı aynen muhafaza ediyoruz. Taraflar arasında doğrudan müzakerelere evvelce ev sahipliği yaptık. Bu konuda üzerimize düşeni her zaman olduğu gibi yine yapmaya hazırız” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile diğer bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu kapsamda Suriye, Güney Kafkasya, Libya ile Afrika’daki son gelişmeleri değerlendirdik. İkili ilişkilerimizi bugüne kadar iyi komşuluk, dostluk, samimiyet ilkeleri temelinde ülkelerimizin ve bölgemizin çıkarına hizmet edecek şekilde ilerlettik. Bu temel üzerine inşa edilen Türk-Rus münasebetlerinin faydalarını çok geniş bir alanda gördük, görüyoruz. Rusya ile yakın temasımız bölgesel ve küresel meselelerin çözümüne katkı sunmayı sürdürecektir. Özellikle Akkuyu Nükleer Enerji Santrali malum son şiddetiyle yürüyor. İkinci bir adım olarak da yine Sinop Nükleer Enerji Santrali konusunu bugün değerli dostumla ele aldık ve bu alanda da atılacak bir adımla Türkiye sınıf atlayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Rusya Devlet Başkanı Putin’e, şahsına ve heyetine gösterdiği hüsnükabul nedeniyle bir kez daha teşekkür etti, ziyaretin her iki ülke ve bölge için hayırlı olmasını diledi.
“TEMENNİM ODUR Kİ SAYIN PUTİN AFRİKA ÜLKELERİNDEN GELEN TALEPLERİ SÜRATLE YERİNE GETİRİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Karadeniz Tahıl Koridoru’na ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’nın burada Rusya ile müşterek adımların atılabilmesi noktasında yaklaşımlarını tabii ki yumuşatması gerekiyor. Özellikle şu an itibarıyla Karadeniz Tahıl Koridoru’ndan, en az gelişmiş, fakir Afrika ülkelerine gönderilecek tahıl önemli. Ama buradan çıkacak tahılın yüzde 44’ü Avrupa ülkelerine giderse buna tabii haklı olarak Rusya olumlu bakmıyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın, tahılı fakir ülkelere göndermek istediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünkü yaptığımız görüşmede de Sayın Putin, ‘Biz fakir ülkelere bu 1 milyon ton tahılı göndermeye varız, bunun bütün lojistik çalışmalarını da yaptık, bu lojistik çalışmalarıyla bu adımı atmaya hazırız’ dediler. Biz de kendilerine ‘burada üzerimize ne görev düşüyorsa Türkiye olarak biz de buna varız ve sizden gelecek olan bu tahılları biz fabrikasyon olarak değirmenlerimizde öğüterek un şeklinde fakir Afrika ülkelerine gönderebiliriz’ dedik ve bu konularda da mutabık kaldık. Temennim odur ki Sayın Putin de Afrika ülkelerinden gelen bu talepleri süratle yerine getirir ki altı tane ülkeden özellikle bahsediyor. Temennim odur ki bu adımları da müşterek atma durumunda oluruz.”
Katar’ın desteğiyle tahılın sevkiyatı konusunda neler konuşulduğuna ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Katar, özellikle bu fakir, en az gelişmiş Afrika ülkelerine tahılın, özellikle un hâline getirilerek gönderilmesi noktasında mali destek verme bakımından yani Rusya-Türkiye-Katar üçlüsü olarak katılabiliriz diyorlar. Böyle bir adımı atmak suretiyle temenni ediyorum ki en az gelişmiş Afrika ülkelerinin bizler de yanında oluruz” dedi.
RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: “KARŞILIKLI TİCARETTE YERLİ PARA BİRİMİ KULLANIMI KONUSUNDA KARARLILIĞIMIZI TEYİT ETTİK”
Konuşmasında, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin önemine dikkat çeken Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye ile çok yönlü iş birlikleri olduğunu, bunun temelinde ise karşılıklı yarara dayalı iyi komşuluk ilişkilerinin bulunduğunu ifade etti.
Ticaret hacminde daha etkin şekilde millî para birimleri kullandıklarını hatırlatan Rusya Devlet Başkanı Putin, “Ticari ilişkimizde dolar ve avro payı sürekli düşüyor. Bizim Merkez Bankalarımız iki ülkenin finansal ve kredi kurumları arasında muhabir hesap oluşturuyorlar. Karşılıklı ticarette yerli para birimi kullanımı konusunda kararlılığımızı teyit ettik. Dolar ve avroyu daha az kullanma konusunda hemfikiriz” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, “Rusya doğal gaz konusunda her zaman Türkiye’nin sorumlu ve en büyük partneri olacaktır. Üçüncü ülkelere de doğal gaz sevk edeceğimizi söyleyebiliriz. İlerde de Türk ekonomisine bu ucuz ve etkili yakıtın sevkiyatına devam edeceğiz. Onun için Türkiye’de doğal gaz dağıtım merkezi kurulmasını teklif ettik” diye konuştu.
Karadeniz Tahıl Girişimi’nden ayrılma kararına mecbur kaldıklarının altını çizen Rusya Devlet Başkanı Putin, şunları kaydetti: “Batı, Rus tarım ve gübre ihracatının açılmasını engelliyor. Ukrayna tarafı insani koridorları sivil ve askerî tesislere terör saldırısı yapmak için kullandı. Söz konusu anlaşmanın sona ermesi küresel gıda pazarını çok etkilemedi. Üretim bakımından bir sorun yok ama dağıtım konusunda bir sorun var. Bunun Karadeniz girişimiyle hiçbir alakası yok.”
RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: “TAHIL KORİDORUNU RUS TARIM ÜRÜNLERİNE YAPTIRIMLAR KALDIRILIRSA CANLANDIRMAK İSTİYORUZ”
Ukrayna’dan çıkan gıdaların yüzde 70’nin gelişmiş ülkelere ulaştığını dile getiren Rusya Devlet Başkanı Putin, “İlkesel tutumuzu tekrar etmek istiyorum. Tahıl koridorunu canlandırmak istiyoruz, bunu yapacağız. Bir şartla yapacağız. Tarım ürünlerimizin de engelsiz şekilde denize çıkmasını istiyoruz. Rus tarım ürünlerinin ihracatı ile tüm yaptırımlar kaldırılırsa bunu yapmaya hazırız” dedi.
Rusya olarak dünya gıda piyasasındaki fiyatları stabilize etmek için ellerinden geleni yapmak için projeleri olduğunu ifade eden Rusya Devlet Başkanı Putin, Rusya’dan 1 milyon ton tahılın imtiyazlı fiyatla Türkiye üzerinden una çevrilerek Katar’ın finansmanı ile ihtiyaç sahibi ülkelere gönderebileceklerini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Suriye’de Türkiye ile olan iş birliğine değer verdiklerini vurgulayarak, Türkiye’nin bu ülkedeki krizin çözümü konusundaki temel ilkelerde hemfikir olduklarını belirtti.
RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: “ERDOĞAN UKRAYNA KRİZİNİN ÇÖZÜLMESİNE BÜYÜK ÖNEM VERİYOR”
Ukrayna krizi ve Karadeniz Tahıl Girişimi’nin önemine ilişkin soruyu cevaplayan Rusya Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna krizinin çözülmesine büyük önem verdiğini aktardı. Bu görüşmede de buna büyük önem verdiğinin altını çizen Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla Rus ve Ukrayna heyetleri arasında geçmişte mutabakata varıldığını hatırlattı.
Ukrayna’nın bu müzakerelerde üzerinde varılan mutabakat belgelerini çöpe attığını belirten Rusya Devlet Başkanı Putin, bu mutabakatlara kimsenin dönmediğini, yeni girişimlerin olduğunu ancak bu girişimlerin ise Rusya ile hiçbir zaman görüşülmediğini dile getirdi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, “Arabuluculuk girişimlerini hiçbir zaman reddetmedik. Çin’in de Afrika ülkelerinin de girişimleri var. Sayın Erdoğan’a da çabaları için müteşekkiriz.” ifadelerini kullandı.
Tahıl Anlaşması’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve BM’nin ara buluculuğu ile katıldıklarını dile getiren Rusya Devlet Başkanı Putin, şöyle devam etti: “Rus tarafına vaat edilenlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Anlaşmanın uzatılmasını istediler biz uzattık. İki kez bunu yaptık ama bize verilen vaatler yerine getirilmedi. Üçüncü kez de rica ettiler ama biz yine uzattık. Batılı partnerlerimiz bizi dolandırdı. Birkaç gün içinde sözler yerine getirilsin, biz bu tahıl koridorunun devam etmesi için kendi çabalarımızı sarf ederiz. Biz bu anlaşmaya karşı değiliz. Önümüzdeki günlerde eğer bütün vaatler yerine getirilecekse biz bu girişime döneceğiz. Buna bir şey ilave etmeye gerek yok.”
Tahıl koridorlarının Ukrayna tarafından askerî amaçlarla kullanıldığına dikkat çeken Rusya Devlet Başkanı Putin, TürkAkım ve Mavi Akım doğal gaz boru hatlarına da saldırı teşebbüslerinin olduğunu sözlerine ekledi.
“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Yıllık 37 milyar dolar ihracatımız olan ve 1.200.000’den fazla çalışana istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücümüzü sürdürmeyi önemsiyoruz. Üretim ve istihdamı korumak için 2025 yılı Ocak ayında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ndeki Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, ödül alan firmaları, iş insanlarını ve yöneticileri tebrik etti.
BTSO’ya, marifetin iltifata tabi olduğunu gösterdiği için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “135 yıllık köklü tarihiyle Bursa Ticaret ve Sanayi Odamız, 57 bin üye firmasıyla şehrimizin yanı sıra Türkiye ekonomisine de çok önemli katkılar yapıyor. Bugün ödül törenimizin yanı sıra Odamızın öncülüğünde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destekleriyle hayata geçen TEKNOSAB’da (Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi) üretime başlayan 15 firmamızın da açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu firmalarımızın sahiplerini ve çalışanlarını da tebrik ediyor, Türkiye’nin kalkınmasına, güçlenmesine ve büyümesine verecekleri destekler için kendilerine şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 25 milyar lira yatırım yapılan TEKNOSAB’ın, Türkiye’nin yüksek teknolojili üretime geçişinin simgelerinden olacağını vurgulayarak, “Biliyorsunuz kısa süre önce ülkemizi bu hedefe daha hızlı götürecek HIT-30 programını kamuoyumuzun takdirine sunduk. 5 ay gibi kısa sürede elektrikli araç, güneş hücresi, pil hücresi, rüzgâr türbini gibi stratejik konularda toplam büyüklüğü 7 milyar doları aşan yatırımları ülkemize kazandırma noktasına geldik. İnşallah daha güzel sonuçlar elde edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Yapay zekâ teknolojisi ve insansız sistemlerle dünyanın çok farklı bir yere gittiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bakınız, 2024 Nobel Kimya Ödülü’nün verildiği çalışmayı konunun ehli isimler, çığır açan, devrim niteliğinde bir proje olarak değerlendiriyor. Öyle ki 200 milyon proteinin neredeyse tamamının yapısını tahmin eden bir yapay zekâ modelinden bahsediyoruz. Bilim insanları, normal şartlarda çözümü 50 yıl sürebilecek bir sorunu bu modeli kullanarak kısa sürede neticeye kavuşturabiliyor. Daha bunun gibi ‘Dünya nereye gidiyor, bizi nasıl bir gelecek bekliyor?’ sorusunu sorduğumuz nice baş döndürücü gelişmeye şahit oluyoruz. Ya hızlı davranıp bu süreci zamanında yakalayacağız ya da Allah korusun ekonomide asimetrik bir güç çarpanından mahrum kalacağız. Şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim; Yapay zekâ ve insansız sistemler meselesinin ülkemizde hâlen yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum. Hükûmet olarak gerek TEKNOKENT’ler gerek TEKNOFEST’ler gerek AR-GE yatırımları gerekse farklı teşvik ve destek paketleriyle bu yeni dünyaya Türkiye’yi hazırlamaya çalışıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke genelinde tüm sanayi ve ticaret odalarının bu çok kritik süreci sahiplendiğini, kendi alanlarında özgün projeler üretmeye gayret ettiğini söyledi.
“BURSA, TEKNOLOJİ ALANINDA DA DİĞER İLLERİMİZE ÖRNEK OLACAKTIR”
Geleceğin teknolojisine bugünden yapılan her yatırımı Türkiye açısından hayati önemde görüp desteklediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bakımdan TEKNOSAB bünyesinde atılan her adım çok kıymetlidir. Üretimin lokomotif şehri Bursa, inanıyorum ki teknoloji alanında da diğer illerimize örnek olacaktır. Hükûmette, sanayide ve akademide olan yüksek bilinç düzeyine ne yazık ki muhalefet tarafında rastlayamıyorsunuz. Muhalefette ne böyle bir vizyon ne merak ne de iştiyak var. İşin sadece magazin yönünü hiçbir zaman aşamadılar. İşte en son 14-28 Mayıs seçimleri döneminde ileri teknoloji hamlesi diye aylarca reklamını yaptıkları proje çıka çıka Amerika’dan bir ekonomistin canlı bağlantıyla bunlara uzaktan nutuk atması oldu. Maalesef daha sonra gelenler de bu seviyenin bir tık üzerine çıkamadı. İç iktidar kavgasına kendilerini öyle kaptırdılar ki dünyada ve bölgemizde ne olup bittiğini, teknolojinin nereye evrildiğini takip bile edemiyorlar. Aynı umut kırıcı tablo, dış politikadan bölgesel konulara, ekonomiden çalışma hayatına hemen her alanda geçerli. Belli ezberleri ve ideolojik saplantıları var, onların dışına çıkamıyorlar. Kendilerini güncelleme ve yenileme noktasında sadece isteksiz değiller, aynı zamanda kabiliyet de yok.’’
“SURİYE KRİZİNDE MESELEYİ HÂLÂ TAM OLARAK KAVRAYAMADILAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, muhalefete eleştirilerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela Suriye krizinde eski rejimin devrilmesinin üzerinden tam 3 hafta geçti ama bunlar meseleyi hâlâ tam olarak kavrayamadılar” ifadesini kullandı.
Muhalefet temsilcilerinin gün aşırı konuştuklarını ama cümlelerinde derinlik ve tutarlılık olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’da başkanlık seçimleri sonrasında yeni bir yönetim şekilleniyor, yine bakıyorsunuz muhalefet Türkiye’ye dair kurulan her müspet cümleye iç siyaset zaviyesinden yaklaşıyor. Rakipleri dahil tüm dünya Türkiye’nin jeopolitik gücünün ve artan etkisinin farkında fakat bunu bizim muhalefete bir türlü anlatamıyorlar. Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan Gazze krizine kadar her meselede benzer bir atalet, umursamazlık ve tembellik söz konusu. Bu tablo siyasi iktidar açısından avantajlı gibi gözükse de esasen sorunlu bir durumdur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bir kıssaya yer vererek, şu ifadeleri kullandı: “Meşhur kıssadır, bir bilge deniz kenarında kumlar üzerinde oturmuş, tefekkür ederken delikanlının biri yanına yaklaşıp, ‘Lütfen beni öğrenciniz olarak kabul edin.’ der. Bilge, parmağıyla kumların üzerine düz bir çizgi çeker. Delikanlıya çizgiyi kısaltmasını söyler. Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler. Bilge der ki ‘Git, öğren de gel.’ Aradan bir ay geçtikten sonra delikanlı tekrar geldiğinde bilge yine bir çizgi çizerek kısaltmasını söyler. Delikanlı bu kez çizginin yarısını eliyle kapatınca bilge yine ‘Git öğren de gel.’ der. 2 ay sonra delikanlı yanına tekrar geldiğinde bilge tekrar aynı şeyi ister. Delikanlı çok düşündüğünü ama bunun bir yolunu bulamadığını belirterek bilgeden çizgiyi kendisinin kısaltmasını ister. Bilge çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve ‘İşte şimdi kısaldı.’ der. Hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de ülke yönetiminde de gelişmenin, ilerlemenin sırrı budur. Yani sürekli daha büyük başarılar, daha büyük hedefler peşinde koşmaktır.”
“GENİŞ BİR ALANDA BÜYÜMEYİ SAĞLAYACAK POLİTİKALAR UYGULADIK”
22 yıllık iktidarları süresince Türkiye’nin sorunlarının, sıkıntılarının, krizlerinin küçülerek değil büyüyerek aşılabileceğine inandıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomiden savunmaya, dış politikadan ticarete uzanan geniş bir alanda bu büyümeyi sağlayacak politikalar uyguladık. Buraya gelmeden önce katıldığım il kongremizde de dile getirdim. Biz özellikle ekonomide sabun köpüğü misali geçici başarılarla avunmak istemiyoruz, kısa vadeli hesaplar peşinde asla değiliz. Ayaklarımızı yere sağlam basıyor, adımlarımızı sağlam atıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece kendi iktidar dönemini hesaplayan, tek hedefi sonraki seçim olan hükûmetlerin geçici iyileşmelerle belki bir süre halkının gözünü boyadıklarını ama ardından bu millete çok ağır faturalar ödettiklerini kaydetti.
Türk ekonomisinin kaldırabileceğinden daha ağır vaatlerle gelenlerin, hesap kitap yapmadan bol keseden söz verenlerin, arkalarında telafisi zor enkazlar bırakarak siyaset sahnesinden silinip gittiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millete, Dimyat’ta pirinç siloları vadedenler, günün sonunda vatandaşı evindeki bulgurdan da ettiler. Bunu yakın tarihimizde biz de yaşadık, iş dünyamız da defalarca yaşadı. Değerli dostlar, 14-28 Mayıs seçimleriyle ülkemiz sadece uçurumun kenarından dönmedi, aynı zamanda her biri gerçekten hazine değerinde 5 sene kazandı. Biz de bu 5 yılı en iyi ve en verimli şekilde değerlendirmek arzusundayız. Yerel seçimlerde muhalefetle popülist vaat yarışına girmeyerek bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyduk. Belki bundan dolayı siyasi olarak bedel de ödedik ama ülkemize ve milletimize bedel ödettirecek bir yanlışın içinde olmadık” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜCRET ARTIŞLARINI ENFLASYONUN ÜZERİNDE TUTARAK HALKIMIZIN ALIM GÜCÜNÜN KORUDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi alanındaki iyileşmelere işaret ederek, “Ekonomi programımıza güvenimiz ve desteğimiz tam. 2024 yılında seçimlere ve bölgemizde nüks eden yeni krizlere rağmen belirlediğimiz hedeflere önemli ölçüde ulaştık. Ülkemize uluslararası sermaye girişi hızlandı, rezervlerimiz güçlendi, kur oynaklığı azaldı, finansman koşulları iyileşti. Ülkemizin kredi risk primi de ciddi bir şekilde düştü. Dünyadaki 3 kredi derecelendirme kuruluşunun 2 defa not artırdığı tek ülke biziz. 2025 yılı bütçesinde de gerçekçi adımlarla ve ortak bir gelecek vizyonuyla hareket ettik. Bu sene yatırımlar için 1 trilyon 569 milyar lira kaynak ayırdık. Deprem bölgesinin yeniden inşası yanında sulama yatırımlarına, organize sanayi bölgeleriyle limanları demir yoluyla birbirine bağlayacak yatırımlara ve sanayi altyapısını hızla tamamlayacak yatırımlara öncelik tanıdık” diye konuştu.
En güncel tartışma olan asgari ücret konusunda dolar bazında nereden nereye gelindiğini il kongresinde detaylıca anlattığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşımızın her söylediğinin başımızın üzerinde yeri vardır. Ama 22 yıl boyunca insanımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yerine getirme noktasında gösterdiğimiz hassasiyet de herkesin malumudur. Ücret artışlarını her zaman enflasyonun üzerinde tutarak, halkımızın alım gücünün korunmasını temin ettik. 2002-2025 arası dönemde asgari ücrette reel artış yüzde 290 olmuştur. Son birkaç yıla baktığımızda ise 2022’de enflasyon yüzde 64,3 iken asgari ücret yüzde 94,6 arttı. 2023’te enflasyon yüzde 64,8 iken asgari ücret yüzde 107,3 arttı. 2024’te yıl sonu enflasyon beklentisi yaklaşık yüzde 45 iken asgari ücret yüzde 49,1 arttı. 2025’te yine yıl sonu enflasyon beklentisinin üzerinde bir oranla asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Bu rakam, il kongremizde de söylediğim gibi taban ücrettir. İşverenlerimiz çalışanına daha fazla ücret ödemek isterse buna kimsenin itirazı olmaz.”
“TÜRKİYE EKONOMİSİ SON 22 YILDA ORTALAMA YÜZDE 5,3 BÜYÜDÜ”
Çalışanların millî gelirden aldığı payın son 26 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payının bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 37,6’ya yükseldiğini, büyümeden çalışanların da pay almasını sağladıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisinin son 22 yılda ortalama yüzde 5,3 büyüdüğünü, asgari ücretteki reel artışın ise yıllık ortalama yüzde 5,6 ile büyümenin üstünde olduğunu söyledi.
Bugün Türkiye’de 630 doları bulan asgari ücretin, gelişmekte olan pek çok ülkeden daha yüksek seviyede olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyon hedeflerimiz inşallah tek tek gerçekleştikçe vatandaşlarımız alım güçlerindeki artışı daha net görebilecek. 2025 yılı için bu konuda da umutluyuz” diye konuştu.
“KOBİ’LERE ÇALIŞAN BAŞINA AYLIK 2 BİN 500 LİRAYA KADAR DESTEK ÖDEMESİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine Toplantısı’nda görüşülen paketi kamuoyuyla paylaşmak istediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yıllık 37 milyar dolar ihracatımız olan, 1 milyon 200 binden fazla çalışana istihdam sağlayan konfeksiyon, tekstil, deri ve mobilya sektörlerinde rekabet gücümüzü sürdürmeyi önemsiyoruz. Üretim ve istihdamı korumak için 2025 yılı ocak ayında KOSGEB eliyle İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz. Bu sektörlerde 2024 yılının son aylarındaki istihdam düzeyini 2025 yılında koruyan KOBİ’lere çalışan başına aylık 2 bin 500 liraya kadar destek ödemesi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan firmaları, iş adamlarını, girişimcileri tebrik ederek, sözlerini “Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. 2025’in tüm halkımız için, iş adamlarımız için, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Kalın sağlıcakla” diyerek tamamladı.
AFRİKA TÜRKİYE SİVİL TOPLUM KURULUŞU, Başkan Franck Dediree KOUDOU imzasıyla Suriye ve Ortadoğu’daki son gelişmelerle ilgili bir deklarasyon yayınladı.
Fildişi Sahili’den Franck Desiree KOUDOU imzasıyla yayınlanan deklarasyon şöyle: “AFRİKA TÜRKİYE DAYANIŞMASI Sivil Toplum Kuruluşu olarak, Suriye’deki rejim değişikliğinin ve Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın iktidardan gidişinin bölgede büyük değişimlere yol açacağını ifade etmek isteriz.
Medyaya göre bu değişim, büyük bir şiddet olmadan gerçekleşti; bu, genellikle kalıcı çatışmalarla damgalanan dünyanın bu bölgesinin istikrarı ve güvenliği için daha da hayati önem taşıyor.
Bu bağlamda, bu hassas süreçte önemli ve belirleyici bir rol oynayarak siyasi geçişi kolaylaştıran ve bu çalkantılı dönemde Suriye halkını koruyan Türk diplomasisine ve siyasetine en içten teşekkürlerimizi sunmak ve belirtmemiz gerekir.
Ayrıca büyük bir cömertlik ve eşsiz bir şefkatle 3 milyondan fazla Suriyeli mülteciyi topraklarında ağırlayan Türk halkını da büyük şükranla selamlıyoruz.
Bölgenin ve savaştan etkilenen Suriye halkının bu zor döneminde Türk halkına ve hükümetine sarsılmaz dayanışması ve insanlığı için şükranlarımızı sunmak istiyoruz.
Beşar Esad’ın gidişinin, ayaklanmaların sürekliliği ve Suriye halkının aralıksız acılarıyla değil, daha çok mutluluk, güvenlik ve barış arayışının sarsılmaz arayışıyla şekilleneceği yeni bir dönemin başlangıcına işaret ettiği umudunu besliyoruz.
Barış ve sürdürülebilir kalkınma şu anda mevcut olan yeni rejimin bu temel ve temel değerlere öncelik vermesi, böylece Suriye ve onun zor durumdaki halkı için barışçıl ve müreffeh bir gelecek sağlaması yönünde çağrıda bulunuyoruz.
Ayrıca, Suriye’nin gereksiz güç mücadelelerinin savaş alanı haline gelmemesi için uluslararası topluma da aktif olarak katılma çağrısında bulunuyoruz.
Suriye halkının büyük acılarını acilen ve ciddiyetle dikkate almak, onların barışı, huzuru ve uyumlu gelişimi için birlikte çalışabilmek zorunludur.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.